Önceden Tedbir, Sonradan Takdir
Bugüne kadar dünya genelinde krizlerin en büyüğü 1929 yılında patlamıştır. Krizin bize de sirayet edeceğini anlayan reisicumhurumuz merhum M.K.Atatürk, Başbakan olan merhum İnönü’yü çağır, gelecek krize karşı tedbir alınmasını emreder. İnönü ilk tedbir olarak mevcut milletvekillerinin yarı maaşlarını keser. İthalatı kısıtlar, ihracaatı açar. Daha bir çok tedbirler almakla az da olsa krizi önlemiş olur.
Yöremizde 3 yıldır devam eden fındık krizi varken bir de başımıza Avrupa krizi geldi.
Bu fındık krizinin önceden tedbiri alınsa bu fiyat 3 lirada kalmazdı. Mesela biz Yalıköylüler 60 yıl evveldi. Hamsiyi yalnız Karadenizliler tanırlardı. Satamazdık, bahçelere dökerdik. Hamsiyi Yalıköy’den kamyonlara yükledik, Sivas’a, Tokat’a, Kayseri’ye kadar gittik. Pazar yerlerinde mangal yaktık. Hamsiyi ızgara yaptık. Köylülere ekmek içi dağıttık. Yediler, öğrendiler ve aldılar. Hamsiyi de tanıdılar.
Fındık bugün sadece ihracaata bağlıdır. Alırlarsa olur, almazlar ise göstergesi budur.
Bizler deriz ki, %98 olan bir Müslüman ülkesinde yapılan mevlütlerde şeker, lokum, çikolata dağıtılmaktadır. Türkiyemiz genelinde bir yılda yapılan mevlütlerde 100 gram iç fındık dağıtılırsa, kaç ton edeceğinin hesabını sayın okuyucularıma bırakıyorum. Ayrıca turizm şirketleri arabaları ve Türkiyemizde günde sefere çıkan tahmini olarak 2 bin otobüste çay pasta yanında 100 gr fındık verilse bu 2 bin otobüs günde 20 ton üzerinden bir yılda 1460 ton fındık vereceğine göre, turizm gemileri, uçaklar, mevlütler de dahil edilirse, bu meblağ 4 bin tonu bulacak. İşte bugün Türkiyemizde üretilen (8000) sekiz bin ton fındığın yarısı burada sarfedilmiş olacaktır. Geriye kalan fındıktan sonra da payını aldıktan sonra, biz bu geri kalanı satmak için Avrupa’nın ayağına gitmeyiz, onlar bizlerin ayağına gelecektir.
Bu hususta gereken mercilere tamim göndermek üzere önceden sayın Başbakanımız, sayın Turizm Bakanımız, sayın Diyanet işleri Başkanımıza görev düşmektedir.
Tedbir almak bize, takdir haşa Allah’a düşer.
Saygılarımla.
Saygılarımla.