1933 yılında Ordu'da doğmuştur. Yağlı güreşin inceliklerini Düzceli Rahmi Pehlivan'dan öğrenmiştir. Çok güçlü ve sağlam vücuda sahipti, l .87 cm. boyunda 100 kilo ağırlığında idi. 1966, 1967, 1968 yılları Kırkpınar başpehlivanı olup altın kemeri almış ender pehlivanlardandır.

Ne yazık ki güreş dışı yaşantısında aldığı yaralar bu güçlü vücudu kısa sürede çökertmiş 1982 yılında ölmüştür. 4 erkek 4 kız çocuğu vardı. Oğlu Mustafa halen güreşmektedir. 
 

Google’ye girip “Ordulu Mustafa” yazdığınız zaman, yukarıdaki yazıyı okumanız mümkün.

Geçtiğimiz hafta bulunduğumuz dost meclisinde  bir yandan merhume İlhan ablamızın iyiliklerini, güzelliklerini anlatırken, konu yine geçmişte Fatsa’mızda iz bırakan değerlerimize kadar geldi.

Fatsa denilip, meşhur kim denilince ilk akla gelen isim Kadir İnanır geliyor. Çok doğru. Ama geçmişe doğru biraz gittiğimizde Ordulu Mustafa’yı unutmamız, anmamamız mümkün mü?
 

Geçtiğimiz yıllarda yaptığım Edirne ziyaretimde şehir girişine şehri sembolize eden başpehlivanların bronz heykellerini görünce gıpta ile incelemiştim. Tarihi şehirlerimizden Edirne, yıllardır süren Kırkpınar Şenliklerini en güzel şekilde yürütüyor   ve adını  yurt çapında en güzel şekilde duyuruyor.
 

Lafın kısası, Fatsa olarak bizler de geçmişten bugüne kendi değerlerimize sahip çıksak, tüm dünyada  çapında adımızı en iyi şekilde duyursak. Bu etkinlerimizde adını rahmetle anacağımız o kadar çok değerlerimiz var ki.  Yeter ki bizler önce kendi değerlerimizi bilelim ona sahip çıkalım.