Sıcak, sevecen, ilişkileri menfaat üzerine değil, tamamen dostluk üzerine kurulmuş bir şahsiyete sahipti. Hiç kimseyi kırmamak için kendisini paralardı. Herkese yardımcı olmak için gücünü sonuna kadar zorlar, kendisini feda ederdi. Tanıdığım çeyrek asırlık dönemde bir kişi için bile kötü bir düşüncesini dile getirdiğini ne gördüm, ne de duydum. Sanki O’nun için tüm insanlar hatasız melek gibi idi. Dünyayı hep pozitif görürdü. Sıkıntılı anında bile başkalarını üzmemek için kimseye belli etmemeye çalışırdı. 

Aramızdan beklenmedik bir zamanda ayrıldı. O, bazıları için arkadaşı Yaşar’ın eşi, bazıları için arkadaşı Murat, Serhat ve Pelin’in annesi idi. Ama benim İlhan ablamdı. Allah rahmetini bol, mekanını ışık eylesin...! Yakınlarına ve hepimize sabır ve metanet versin.
 

KÖTÜ SİNYALLERR00;!

 

Bu hafta moral bozukluğu nedeniyle çok detaylı bir yazı yazamayacağım. Ancak hafta başından bu yana önce Sayın Cumhurbaşkanımız, arkasından Sayın Başbakanımızın Kürt sorunu ile ilgili açıklamalarını dinledikten sonra kötü sinyaller aldığımı vurgulamadan da geçemeyeceğim. Bizim ülkemizde yıllarca uygulanan bir yöntem vardır. Bir mala zam yapılacaksa önce, o mala zam yapılmayacağı açıklanır. Arkasından zamlar gelir. Önce vergi, sigorta ve hapis cezaları için af yapılmayacağı açıklanır. Arkasından aflar sıralanır. Yapılan son açıklamalarla yine insanların beyinleri belli noktalara yönlendirilerek, bir şeylerin alt yapısı oluşturulmaya çalışılmaktadır. 

Eğer yapılmak istenen ciğerleri yanan şehit anneleri, şehit babalarını kahretmekse bu ülke insanlarına çok ama gerçekten çok yazık olur.  20-22 yaşındaki fidan gibi gençleri vatan uğruna mücadelesinde acımasızca katledenler soruna çözüm adı altında affedilip, sokaklara salınırsa, sadece şehit yakınları değil, vicdan sahibi herkes kahrolacaktır. İnşallah  aldığımız koku yanlış kokudur. Aldığımız sinyal yanlış sinyaldir. Gelişmeleri hep birlikte izleyip göreceğiz..!