Günlerdir yaşananların ismini yetkililer ne koyu yorlar acaba ki? Sormak lazım, nedir bu vahşet.

Bir genç kızın   boğazlanması,  çöp tenekesine atılması, bunu yapan canilerin  buhar olup uçması, günlerdir süren aramaların, yerinde sayması. Yetkililerin sizde kızınıza sahip olsaydınıza gelen serzenişleri, bu olayın günlerdir içimizi yakması, yine oralarda,  uzaktan kumandalı bombaların patlatılması artık insanlıktan çıkan canilerin vahşi katliami, sıra sıra Türk Bayraklarına sarılan ana kuzularının yolcu edilmesi..
 

Cenazeye katılan sevgili  liderlerimizin neredeyse nefesleri bir birine karışıcak kadar yakın olup ta nasılda birbirlerini görememesi,hemen ardından bir kanepede biraz mahcupda olsa birlikte gülerek poz vermeleri..
 

Gecenin bir saatinde siz evinizde rahat uyusanızda, taaa uzaklardan, Mardinden gelen feryat fiğan, yine Kadınlar, yine çocuklar yine canla.. adına ne derseniz deyin  ister töre, ister kan davası, ister anarşi, deyilmi ki  44 tane  yeni açılan mezar, mezar aralarında koşan miniçik yetim öksüz  çocuklar ...Nedir bunun ismi? Nedendir bu merhametsizlik  bu vahşet, yeri  bölgesi mekanı, değişse de şekil değişmiyor. Ha İstanbulun göbeği ha Mardinin ismi BİLGE  olan köyü....! 
 

*  * *  *
 

Fifti, fifti geçen bir yaşamının mutluluk tarafına kaymasına şahit olduk pazartesi günü Orduda sevenleriyle buluşmasına vesile olan hayatının  her dönemini anlattığı kitabının tanıtım kokteyinde buluştu Fahri Çelebi abimiz sevenleriyle; Belkide bu az görülen bir buluşma.
 

Sn Fahri Çelebinin Ordu daki, hizmetleri, sosyal hayatın içinde oluşu, sevenleri tarafından çok anlamlı ve güzelce anlatıldı. Herkes çok dugulandı Fahri abi Orduluların dayısı olur da ,biz suyun ötesinde geçenler ona büyük bir minnetle Fahri abi deriz .Fahri abim o gün de çok   zarif, güleryüzlü ve sevgi doluydu. Yazar sn Hüseyin Dizman şöyle yazmış .
 

Fahri Çelebi, bu kentin gögsünde ki madalyalardan biridir; Ordu’yu Ordu yapan kişilerdendir. Bu şehrin ışıltısına ışık katanların arasındadır “şehirde bir gök kuşağı” diye başlamış yazısına... 

  O gök kuşağının renkleri  ne güzelki Fatsamıza da yansıdı, şöyleki:
 

Fahri abimiz 1986 yılında Fatsamız da sevgi ve mehamet duyguları yoğun olan sayıları hiçte çok olmayan  bu gün de kendilerini çok iyi tanıdığınız hanımlarla  “Fatsa yardım sevenler”derneğinin temellerini attı.. Fahri abimin ciddiyeti ve sevgi dolu yüreği ve duruşu bu derneğe gönül veren herkese yol gösterici oldu.
 

Sn  Fahri Çelebi abimizin Fatsamıza  1986  da diktiği Yardım Sevenler Derneğinin bayrağı  aynı heyecanla dalgalanmaya devam ediyor ve edecektir ..

Zarif, güler yüzlü halinizle nice uzun yıllar, yurdumuzda yaşanan  bu olumsuzlukların üstünü örter gibi gök yüzündeki rengarek ışığınızdan aşağılara sevgi yıldızları dökülmeye devam etsin. Uzun ve sağlıklı bir yaşam dilerim size Fahri abi...

*  * *  *

Hadi Anneler, en   iyi, yaraları siz sararsınız . Değilmi ki yarınızın bir tarafı gülerken bir tarafı için  için ağlarsınız.. ANNELER GÜNÜ KUTLU OLSUN..