EVET ET KOKARSA TUZLARSIN
Et kokarsa tuzlarsın, peki tuz kokarsa ne yaparsın? Oramiral Özden Örnek' in günlüklerinden alınan bir yazıda, “Zavallı mesleğim, iki yıldır bir hırsızın iki yıl da bir aptalın esiri olmuştu.” Kastettiği kişiler kim? Kendisi gibi oramiraller. Sonra başka bir bölümde “Olay ciddiye binince mayna etti kıvırdı” diyor. Kim kıvırmış genel kurmay başkanı!!! Pes doğrusu biz paşalarımızı Tanrı katında insanlar görüyorduk. Aslan gibi Mehmetcikler bir emrinizle kendini ölüme atıyordu, bu mu sizin durumunuz? Özden paşa bu ifadeler ortaya çıkınca inkar etti!! Sonra ne oldu, bu yazıların kendi bilgisayarından çıktığı belli oldu. Bu durumda kendisi ne oluyor? Yalancı. Abi tuz da kokmuş haberimiz yok.
Özden paşaya göre Erdil paşa hakkında söylenenlerden hastalık sahibi oldum. İntihar edeceğim. Beni Heybeliada’ya gömün! Mütevazı bir tören yapın diyor. “Paşam cennet cehennem bu dünyada kurulur. Başına gelecekleri bu dünyada hazırlarsın. Dünyada krediniz bitince aşağıda (veya neredeyse) hesap zamanı başlar! Paşam yukarıda bir tören yapılır bu kesin! Ama Allah bu dünyada size bu makamı verdi de hala doymadıysanız söylenilenleri yaptıysanız, yukarıdaki törenden sonra aşağıda sizin için kesin büyük bir festival hazırlanır!!!
Özden paşaya göre Erdil paşa hakkında söylenenlerden hastalık sahibi oldum. İntihar edeceğim. Beni Heybeliada’ya gömün! Mütevazı bir tören yapın diyor. “Paşam cennet cehennem bu dünyada kurulur. Başına gelecekleri bu dünyada hazırlarsın. Dünyada krediniz bitince aşağıda (veya neredeyse) hesap zamanı başlar! Paşam yukarıda bir tören yapılır bu kesin! Ama Allah bu dünyada size bu makamı verdi de hala doymadıysanız söylenilenleri yaptıysanız, yukarıdaki törenden sonra aşağıda sizin için kesin büyük bir festival hazırlanır!!!
Adamın birinin babası cuma günü ölmüş. (cuma günü mübarek ya) adam hocaya gitmiş. Babam öbür tarafta azap görür mü? diye sormuş. Hoca namazını kıldı mı? der adam ama cuma günü öldü der! Hoca orucunu tuttu mu? der, adam cuma günü öldü ya hocam der. Hoca: Baban bu dünyada kötü işler yaptı mı? der. Adam bozulur ama cuma günü öldü dedik ya!! hocam der. Bunun üzerine hoca fetvayı verir: Oğlum babana cuma günü bir şey demezler ama cumartesi günü onun anasını ........................ der.
Hükümette Revizyon
Bakanlarımızın bir kısmı yorulmuş nöbet değiştirdiler. Maliye Bakanımız vergi kaçırmaktan sanık olmuş bir iş adamıydı, maliye bakanı oldu. Aile onun zamanında zengin oldu, yükünü tuttu. O şimdi yorgun. Kalbinden rahatsız. Hanımyengeme rabbi direkt tedavi için Cleveland’ı işaret etti, çok önemli insan olduğu için Rabbi!!! (herhalde bypassta ihtisas sahibi olmadığı için (haşa) kendi tedavi etmedi Cleveland’ıi işaret etti. Ama nedense Kılavuz Ömer Köyü’nden hon Osman’ın karşısına rabbi Fatsa Devlet Hastanesi’ni bile işaret etmedi. Hanımyenge siz kendinizi T.C. başına gönderilmiş bir lütuf mu sanıyorsunuz?
Adaletli adalet bakanımız ben yorgun değilim, kırmızı plakalı mercedesimi altımdan aldırmayın diyemedi. Iskartaya ayrılmasına çok üzüldü. Sayın eski bakanım deniz feneri olayındaki tutumunun bizi adalet hakkında kuşkuya düşürdü. Herkes küçük soygunlar el feneriyle, büyük soygunlar deniz feneriyle yapılır! diyor, gazeteler yazıyor ama siz tınlamıyorsunuz. Sonra bakanlık gidince ben bu konuda başarılıydım bana takdirname verilmeli!! diyorsunuz. Haklısınız, size bu hizmetinizden dolayı AKP takdirname vermeli.
Tüzmen kenara alınınca pişkin pişkin, benim asıl işim dalgıçlık. Ben bakanlığı hobi olarak yapıyordum diyor. Hemşerim sen o söylediklerini külahıma anlat. Türk milleti taa baştan beri dalgıç olduğunu biliyordu. Bize yutturma, bundan sonra tüpünü alır Fatsa’ya gelir, kiski Mahmut’la adanın arkasında bol bol dalarsın.
Ama yeni bakanlardan Türkiye’de bir yeni bir ünvan başlıyor. ÇARR00;-R00;işte Babacan’ın yeni ünvanı dışişlerini çok fethetti de şimdi ona iki bakanlık birden verdi ve Avrupa’nın gözünde çar oldu.
Bu arada fakir fukara, garip guraba babası Başbakanımız yeni belediye başkanlarını sigaya çekti, gereksiz harcamalar, festivaller yapmayın diye ikaz etti ama kendisine 60 milyon dolara üçüncü uçağı almakta bir mahsur göremedi, hakkıdır. Bu iktidar her zaman ele geçmiyor.
Evvelki gün TV’de anneler gününde Ziraat Bankası vatandaşlık numarasının son rakamı 4 olanlara dört yüz verecekmiş diye haber yayıldı. Kadınlar bankaları bastı, cebren dört yüzümü verin diye görevlilerle neredeyse çatışmaya girdiler. Peki kadınları gördünüz mü? Benim bildiğim İstanbullu hanımlar görgülü, asri, güzel konuşan, güzel giyinen kibar insanlardı. Peki bankaya saldıran kadınlar bu tarife uyuyor mu? Hayır yıllardır uygulanan yanlış tarım politikası. Yıllardır oy için yapılan sadaka ekonomisi son altı buçuk yılda Türkiye’yi bu hale getirdi.
Yıllar önce Fikri Sönmez’le konuşurken, o konuşma aralarında bana yabancı olan sömürü-emperyalizm, egemen güçler, devlet törörü, siyonizm, halkların kardeşliği gibi kelimeleri duyardım. İçimden Fikri abi bunları nereden icat ediyorsun, kominist kominist konuşma derdim. Bilmem şimdi duyuyor musun? O senin sır olarak anlattığın şeyleri bugün gazete sayfalarında okuyoruz!!