%53'TEN % 61'E ÇIKTI
Bugüne kadar mümkün olduğunca ergenekon soruşturmasının hukuki boyutları ile ilgilenip, yapılan hukuksuzlukları dile getirdik. Zaten bu husus İstanbul Barosu’nun da ilkesi idi. Bir hukukçu olarak işin siyasi boyutunu ikinci planda tuttuk. Ancak özellikler 10., 11. ve 12. dalgalar “Susma...! Sustukça sıra sana gelecek...!” sloganını son derece haklı çıkarmaya başladı.
Neden mi?
Ülkemizden çok sayıda milli eğitim bakanı gelmiş geçmiştir. Elbette içlerinde çok saygıdeğer olanları vardır. Ancak ellerindeki devlet olanaklarına karşın bakanlık koltuğundan hiçbir çaba sarfetmeden gelip geçmiş olanlar daha fazladır. Hiçbir yaratıcılık yapmadan, devletin bütçe ile emrine vermiş olduğu paraları marjinal bir şekilde kullanmayı bilemeyenler de gelmiş geçmiştir. İşte bu değerlendirmeler ışığında 29-30 bin öğrenciye burs vererek, (Bunların evlenip ilerde 2 çocuk sahibi olacağını hesap edecek olsak 120.000 nüfuslu bir şehir olacaktır) topluma bu denli insanı kazandıran Türkan Hoca’nın bir çok milli eğitim bakanından daha yararlı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Yine bugün ülkenin bir çok kilit noktasında çok stratejik kararlar veren öğrenciler Prof. Erol Manisalı’nın yetiştirmesidir. Aslında bu isimler Ferit Hoca ile xxxxxxxx vs. ile çoğaltılabilir.
Nedir bu insanların ortak özelliği?
Hiç kuşkusuz en önemli ortak özellik iktidardan yana olmamalarıdır. Bu özelliği taşıyanlar 2007 seçimlerinde (iktidar oyları %47’lerde olduğundan) % 53 idi. 2009 seçimlerinde (iktidar partisinin oyları %39’lara düştüğünden) iktidardan yana olmayanların oranı %61’lere yükseldi.
Şimdi kollar sıvandı. Önce ülkenin 4. büyük partisinin yöneticilerinden başlanarak Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgesi’nde çok sayıda DTP.li göz altına alındı. Batı ve Orta Anadolu’da ise ülkenin en büyük 2. partisi (CHP.nin) henüz sempatizanları ve taraftarları toplanıyor. Yöneticilerine şimdilik el sürülmedi. MHP.ye gelince: Onlar gerektiğinde TBMM.de dayanaklık yaptığı için galiba hinnihacet düşüncesi ile en sona bırakılacak. Şu anda AKP.’den olmayanların hepsinin er veya geç aynı yollardan geçeceği gibi bir tablo sergilenmektedir. Bir hukukçu olarak böyle bir bakış sergilemekten duyduğum rahatsızlığı vurgulamadan geçemeyeceğim.
Ancak bir tesellimi de yine üstüne basa basa dile getirmek istiyorum. Daha 2 sene geçmeden % 53’ten % 61’e çıktık. Böyle giderse % 61’in tamamı gözaltı edilinceye kadar 71, 81 ve hatta 91 olunarak bu hukuksuzluklar sona erdirilecektir. Tünelin ucu 29 mart tarihinde görülmeye başlanmıştır...