SİYASETCİLER KONUŞTU, HALK CEVABINI VERDİ
Evvela şunu belirtmeliyim ki, Fatsa’mız da olması gerektiği gibi, taşkınlık yapılmadan, vukuatsız bir propaganda dönemi yaşadık. Bundan dolayı tüm siyasi partilerimizi kutluyorum. Ayrıca BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nun helikopterinin düşmesi haberiyle birlikte sokakta müzik seslerinin kesilmesi, show tarzı programların iptal edilmesi ayrıca takdire şayan bir davranıştı.
Olacaklar aslında belliydi. Ama her siyasi parti adayı çalışmalarını olması gerektiği gibi mutlak kazanmak inancıyla yaptı. Alınan sonuç, kazananında kaybedeninde kendisine şöyle bir bakması gerektiğini gösterdi.
Zeki Muslu’nun izlediği siyaset kabul görmedi ve görmesi de mümkün değildi zaten. Kendileri yılların siyasetçisi olmasına rağmen, hala 20 sene öncesinin politikasını uyguladı ki, buda Zeki Muslu’nun kendini yenileyememiş olduğunu gösterdi. Türkiye de artık birilerini karalayarak haklı çıkma devri bitmiştir bunu görmesi lazımdı. Şimdi merak ediyorum. Elindeki dosyaları ne yapacak acaba. Yolsuzlukların delilleri ile dolu olduğunu iddia ettiği o dosyayı savcılığa verecek mi? Ne kadar samimi olduğunu bekleyip göreceğiz.
CHP adayı Sinan Tuncay, gayet temiz bir propaganda yolu izledi. Kendisiyle adaylığının açıklanmasından hemen sonra tanıştım. Birkaç defada kurumumu ziyarete geldi ve oturup bol bol konuşma fırsatımız oldu. 17 yıldır basın camiasının içinden biri olarak benim yeni tanıştığım birini halk ne kadar tanıyordu? Bilemiyorum. Aldığı sonuç bence buradan kaynaklanıyor.
Mustafa Sade ise Fatsa da yıllardır siyasetin içinde olan biri. Son anda yarışa katılması ne kadar etkili oldu bilemem ama, eğer Mustafa Sade aday olmasaydı Fatsa’daki seçim atmosferinin heyecanı olmayacaktı. Ak Partiyi et kileyebilecek tek isim olarak lanse edildi. Öylede oldu. Sonuçlarda bunu ortaya koydu.
Muammer Coşkun’a gelince; Kendisi çok genç ve heyecanlı biri. Böyle bir fırsat verilince hayır diyemedi. O heyecanla herkesten önce indi sahalara. Herkesin yorumu şu oldu. Eğer seçim çok çalışmakla alınacaksa, başkanlık onun hakkıdır. Ama olmadı. Muammer Çoşkun bence seçimi alamasa da çok şey kaybetmemiştir. Siyaset nikotin gibidir, bulaştığı zaman kolay kurtulamazsınız. O da henüz çok genç ve geleceğe dair umut vaat ededen bir arkadaşımız. Bu çalışması gelecekteki siyasi yaşamı için bir referans olacaktır. Öyle umuyorum ki bu altyapıyla gelecekte mutlaka bir yerlere gelecektir.
Saadet partisinin ise diğer partilere nazaran farklı bir çizgisi var. Bu yıllardır değişmedi. Genel merkezden gelen talimatla apar topar bir aday arayışına girildi ve sorumluluk Mükremin Akalp’e yüklendi. O da Fatsa’dan aldığı oyları Saadet Partisinin hanesine yazdırarak üzerine düşen görevi layıkıyla yaptı. Genç bir aday olarak, yaşadıkları ona da tecrübe oldu. Geleceğin siyasi arenasında boy göstermesi için bir yol açtı. Kendisine gelecekteki siyasi yaşamında başarılar diliyorum.
Gelelim Ak Parti cephesine: Seçimin galibi elbette Ak Parti oldu. Halk tercihini Hüseyin Anlayan’dan yana kullandı ve aynen devam dedi. Sonuç bence sürpriz olmadı. Bu beklenen bir tabloydu. Fakat bu sonuç, belediyeyi rehavete sürüklememeli. Aksine daha fazla ateşlemeli, daha fazlasını yapmaya vesile olmalıdır.
Bir gerçek vardır ki Hüseyin Anlayan ilk seçildiği günden bu güne vaatlerini tam olarak yerine getirememiştir. İlk dönemi, belediyeciliği tanıma, işin prosedürünü öğrenme, gidilecek yol haritasını çizme ve söz verilen işlerin alt yapısını hazırlama dönemi olarak düşünelim. Bundan sonrası için kafamızda artık belediyecilikle ilgili yeterli bilgi birikimine sahip, altyapısını hazırlamış biri olarak düşünüyor ve hizmet noktasında ardı ardına vakit geçirmeden gelişmeler bekliyoruz.
Bu arada seçim dönemi boyunca kendisine yapılan eleştirileri de (ciddiyetten uzak olanlar hariç) yabana atmamalıdır. Zaman zaman kafasını iki avucunun arasına alıp bunları düşünmelidir.
Ben bu seçimlerin Fatsa’mıza ve tüm memleketimize hayırlı uğurlu olmasını diliyor, seçilen kişilerin kim ve hangi partiden olduğuna bakmaksızın Fatsa olarak hizmet beklediğimizin altını çizmek istiyorum. Saygılarımla…