SAĞLIĞIMIZ
Lütfen Çocuklarınızın Yüzüne Hapşırın....
Özellikle Astım, Allerjik rinit (burun akıntısı) ve atopik dermatit (allerjik kaşıntılı deri hastalığı) gibi allerjik hastalıkların yaygınlığında son yıllarda dikkati çeken bir artış vardır. Aynı şekilde gelişmiş ülkelerle geri kalmış ülkeler arasında da alerjik hastalıkların sıklığı açısından fakir ülkeler lehine belirgin farklılıklar vardır.
İngiltere ve Danimarka gibi gelişmiş ülkelerde yapılan çalışmalarda son 20-30 yıl içinde alerjik hastalık görülme sıklığı 2 bazı çalışmalarda 4 kat artmış gözlenmektedir.
İkinci dünya savaşından sonra doğu ve batı olmak üzere iki ülkeye ayrılan Almanya’da yaşayan ve genetik olarak aynı kökenden gelen çocuklarda yapılan çalışmalarda alerjik hastalıklar görülme sıklığı farklı bulunmuştur. Tüm alerjik hastalıklar gelişmiş batı Almanya da 2-3 kat daha sıklıkla gözlenmekteymiş. Peki bu artışın ve aynı genetiği paylaşan insanlardaki farklı alerjik hastalıkları sıklığının sebebi nedir ?
Bilim insanları bu urumu çağımızın yaşam koşullarına ve iyileşen hijyen durumuna bağlamaktadır. Küçülen çekirdek aileler, yoğun aşılama programları ve antibiyotik kullanımları artmış ev içi hijyen koşulları geçmiş yıllarda karşılaşılan enfeksiyonlarla yeni nesillerin karşılaşmasını engellemekte ve bunun sonucunda insanların savunma sistemlerinde allerjik yönde yanıt ortaya çıkmaktadır. Yine, çocukların evde daha büyük çocuklar veya günlük yaşamda başka çocuklarla karşılaşmasının, astım gelişimi ve ileride sık ‘hışıltı’ ataklarının ortaya çıkmasından koruduğunu bildiren bir makale “Günlük bakım, kardeşler ve astım: lütfen çocuklarınızın yüzüne hapşırın” başlığı ile dikkati çekmektedir.
Alerjik hastalıklar denince başlıca ev tozunda yaşayan akar denen mikroskopik yaratıklar akla gelip akarlara karşı alerji evrensel bir sağlık problemidir. Özellikle Karadeniz gibi nemli bölgeler akarların yaşaması için bulunmaz ortamlardır. Çocukları sürekli üst solunum yolu enfeksiyonu geçiren sürekli burnu akan ve bronşit olan ve neredeyse her ay antibiyotik kullanmak zorunda olan anneler özellikle akar alerjileri konusunda bilgi sahibi olmalıdır. İnsanların deri döküntüleriyle beslenen akarlar için yatak odaları tam bir şölen ve ziyafet yeridir. Bir yatakta milyonlarca adet ev tozu akarı bulunabilir. Bu yaratıklar insanları ısırmaz, hastalık bulaştırmaz ve üzerimizde barınmaz. Günde yirmi adet dışkı topu oluşturur ve aynı zamanda dışkıları da alerjiktir. Bu konuya ileri haftalarda mutlaka deyineceğim. Sabırsız olanlarımız varsa www.allerjiyeset.com sitesinden bilgi sahibi olabilirler. Özellikle branşım olan alerji konusunda hemşerilerimin her türlü sorusunu severek cevaplamak isterim ( E-mail adresim [email protected]).
Ev tozu akarıda neymiş demeyin Yeni Gine de 1970’li yılların başlarında astım görülme sıklığı %1.1 iken, ülkeye battaniyelerin girmesi ve evlerde yaygın olarak kullanılmaya başlanması ile birkaç yıl içinde astım görülme sıklığı 7 kat artmış. Görülme sıklığındaki bu hızlı artış battaniyeler ile birlikte ev tozu akarlarının evlere girmesi ve kişilerin akarlar ile yoğun olarak karşılaşmasına bağlanmakta. Haftaya sigara konusuna bir kez daha dönelim. Zira seçimi kaybedenler üzüntüden kazananlar sevinç ve heyecandan içecekler. Ama şu kesin sonuçta kaybedenler hep içenler olacak.