Ordu Milletvekili Ergün Taşçı, Mecliste milletvekillerine fındık ikram edip sorunları dile getirdi...

Taşçı meclis kürsüsünde fındıkla ilgili sorunları şu şekilde dile getirdi.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;
Konuşmama başlarken, öncelikle, bu güzel vatanı bizlere emanet eden atalarımızı, vatanı uğruna canlarını feda eden bütün şehitlerimizi, şükranla anıyor, Adana valiliğimiz önünde meydana gelen hayin saldırı sonucu hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Ayrıca Ülkemizin şekillenmesinde öğretmenlerimizin gösterdiği özveri ve emeğe yürekten teşekkür ediyor, 24 kasım öğretmenler gününü kutluyorum.
Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, çok değerli bürokratlar ve basınımızın güzide temsilcileri komisyonumuza teşriflerinizden ötürü hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyor bakanlığımızın 2017 bütçesinin hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Tarım sektörü, insanoğlunun en temel ihtiyacı olan “beslenme ihtiyacına” cevap vermenin yanı sıra istihdama sağladığı katkı itibarıyla kırsal kalkınmanın da temel faaliyet koludur. Dünya nüfusunun beşte birine iş sağlayan Tarım sektörü Türkiye’de iş gücünün yüzde 22’sini istihdam etmekte olup, sanayi ve hizmetler alanlarındaki diğer sektörlerle ilişkisi düşünüldüğünde tarımın önemi daha da iyi anlaşılacaktır.
Türkiye son yıllarda dünyadaki küresel krizlere, bölgedeki siyasal gerilimlere ve yaşanan kuraklık sel tabii afetlere rağmen tarımda önemli gelişmeler yaşanmıştır. Mensubu olmaktan kıvanç duyduğum Ak partinin 14 yıllık iktidarında Üretimden hasada, işlemeden satışa her aşamada üreticimizi destekledik. Mazot desteğini ilk kez başlattık, kimyevi gübre desteğini doğrudan çiftçimize ödedik. Prim destekleri, hayvancılık, tohum ve fidan, tarımsal sigorta, toprak analizi, kırsal kalkınma ve daha birçok destek ile üretimi teşvik ettik. Tarımsal kredilerde faizleri düşürdük, tarımın birçok alanında üreticilerimize sıfır faizli kredi sağladık. Güvenilir gıda, arazi toplulaştırması, tarım danışmanlığı, eğitim-yayım, Ar-Ge, zirai mücadele ve daha birçok alanda ürettiğimiz yenilikçi çözümlerle daha verimli bir zirai hayat inşa ettik. Tüm bu desteklerle tarım sektöründe mesafeler kat ederek, 47 milyar dolarlık tarımsal hasılaya ve 17 milyar dolar ihracata ulaşmıştır. Gelecek dönemde ise tarımsal hasılada 150 milyar dolara ve ihracatta 40 milyar dolar hedefine doğru gitmektedir.
Sayın başkan, Değerli milletvekilleri,
Konuşmamın bu bölümünde Fındık bölgesi milletvekili olarak üreticimizin en önemli ihracat ürününe dikkat çekmek istiyorum. Fındığın ülkemiz açısından ne derece önemli bir ürün olduğunun farkında olan Ak parti hükümetimiz her zaman bu konuda üstüne düşen sorumlulukların bilinci ile hareket etmiştir. İlk olarak 2006 yılında FİSKOBİRLİK’in üretici ihtiyaçlarını karşılayamadığı anda ülkenin en önemli kurumlarından biri olan TMO’yu fındık alımıyla görevlendirilmiştir. TMO bölgede 3 yılda toplam 694 bin ton fındık alarak yaklaşık 3 Milyar TL fındık üreticilerimize ödemiş, üreticinin içinde bulunduğu zor durumdan çıkmasını sağlamıştır.
AK parti hükümetimiz halen uygulanan Fındık Stratejisini ilk defa hayata geçirerek; fındık üretimi ile ilgilenen üreticilerimizin desteklenmesi, aynı zamanda aracı/manav/esnaf ve sanayiciler ile bu alanda istihdam edilmiş vatandaşlarımız da dikkate alınarak, fındık fiyatlarının tüm ürünler gibi serbest piyasa koşullarında oluşması sağlanmıştır. Fındık stratejisi uygulandığı 2009 yılından bu güne kadar toplam 5,2 Milyar TL fındık üreticilerimize ödenmiştir. Fındık üreticilerinin maliyetlerinin yaklaşık %40-50 sinin karşılandığı bu destekleme ile Dünya piyasasında rekabet edebilir bir fiyat ve kalite yakalanması hedeflenmektedir.
Sayın Bakanım Ordu ilimizde ortalama yıllık 30.000 ton ile 40 bin ton arasında iç fındık ihraç edilmektedir ve 2015 verilerine göre yaklaşık 390 milyon dolar kadar ihracat geliri elde edilebilmektedir.
Günümüzde fındık dikili alanlarının yaklaşık %40’nı bünyesinde barındıran ve yıllık fındık üretiminin %33’lerini sağlayan Ordu ili 2016 yılı fındık sezonuna önce muazzam bir üretim kalbiyle girmiş ve akabinde de fındık alım fiyatlarında ortaya çıkan fiyat düşüşlerinin şokunu yaşamıştır.
Ordu ekonomisi hernekadar imalat, turizm ve hizmetler sektörü ile son yıllarda özellikle inşaat sektöründe geçmiş yıllara göre ivme kazanmış olmakla birlikte brüt gayri safi milli hasılası içindeki en önemli gelir kalemlerinin başında fındık gelmektedir. 2016 sezon başlangıcı ile 13-14 seviyelerine yükselen fındığın alıcı piyasasının yaptığı müdehale ile 11TL seviyelerine çekilmesi sadece Ordu ilimizde 115.000 tonluk rekolte tahminine göre 300 milyon TL seviyelerinde brüt gelir kaybına yol açmıştır. Şuanda fındık fiyatları 10 TL altına gerilemiş ve kayıp dahada artmaktadır.
Diğer illerimizde olduğu gibi Ordu ilimizde 2016 yılı rekolte tahmini bir önceki yıla göre %50 oranında az olması nedeni ile ORDU piyasasına fındık sektöründen girecek nakdin de bu oranda azalması kaçınılmaz olacaktır.
Fındıktaki yaşanan rekolte düşüklüğü ve fiyat düşüşünden ötürü mal ve hizmet grubuna olan talepte de %30-%35 oranında daralma yaratmakta. Bu ise tüm il ekonomisinde ciddi kriz yaşanmasına sebep olmaktadır.
Bugün fındık alıcı piyasalarındaki çok önemli iki kuruyemiş tedarikçi firması bizzat Karadeniz’de işletme devralarak kırma işleme ve üreticiden satın alma aşamasında aktif faaliyetlerini sürdürmektedir.
Yerel sermaye ve işletmelerin hızla etkinliğini kaybettiğini ve pazardan oyun kurucu kuruluşların yabancı firmalar olduğunu görmekteyiz.
Kanaatimizce yerli sermayeden 10.000 ton iç fındığı 3-4 ay stokta tutabilecek bir güç yaratılamamıştır. Oysa piyasaya giren uluslararası sermayeli dış aktörler 20-25 bin dönümlük arazilerde modern tarım usulüyle tarım planlamakta olup 50 bin ton kabuklu fındığı stoklayabilecek güçte görmektedirler. Güçlü ve oyun kurucu konuma gelmemiş milli sermaye kuruluşlarının serbest piyasa fiyatlarının oluşmasında da aktif bir rol alması beklenilmemelidir. Bu nedenle fındık sektörünün mevcut şartlarda serbest piyasa fiyatlarına bırakılması oligopolist bir piyasada fiyatın reel şartlara göre oluşma imkanı bulunmadığından üreticinin aleyhine fiyat oluşması kaçınılmaz olacaktır.
Yukarıda açıklanan nedenlerde;
Özellikle Ordu ve Giresun gibi ekonomik faaliyetinin ana girdisi fındık gelirinin sağladığı illerde fındık üretiminin veya fiyatının düşmesi ciddi ekonomik sarsıntılara neden olmaktadır. Bu nedenle piyasa dengelerini sağlayacak diğer enstrümanlar (ürün ihtisas borsası, lisanslı depoculuk v.b.) oluşturulana kadar, fındığı bir şekilde fiyatlar bazında regüle edebilecek koruma veya dengeleme sistemlerinin devreye sokulması gerekmektedir.
Devletimiz tarafından maliyet verimlilik ve kar esasına göre yıllık taban fiyat oluşturularak fındık alımı desteklenmeli ve taban fiyatın altında hareket eden piyasalarda destekleme alımı yapılmalıdır.
Ordu ilinin ekonomisi fındığa dayalı olduğu için çiftlik sistemine dahil olan üreticileri tarımsal kredilerle fındığın ticareti ve sanayisi ile ilgilenen işletmelerin ve fındığın sebebiyet verdiği gelir kaybından etkilenen tüm diğer sektörler sıfır faiz oranı veya düşük faizli krediler ile desteklenmelidir.
Hali hazırda eğitim öğretim faaliyetine devam eden Üniversitemiz bünyesinde Üniversite-Sanayi odaklı işbirliğinin geliştirilmesi için Mühendislik Fakültesinin tesisi ile teknokent oluşumunun sağlanmasına önayak olunması gerekmektedir.
2023 hedeflerimiz doğrultusunda katma değere dayalı sanayinin geliştirilmesi öncelikli politikamızdır. Bu vizyonla fındığa dayalı sanayi yatırımları desteklenmeli, bölgemizde bu tesislerin kazandırılması için politikalar geliştirilmeli ve marka değerlerini arttırmak için desteklemeler yapılmalıdır. Fındığın kalbi olan Giresun ve Ordu gibi illerimizde dünyaca ünlü 1 tane çikolata markasının bulunmaması üzücüdür. Bunun için çalışmalarımızı hızlandırmalıyız.
1.5. FINDIĞA İLİŞKİN
ÖNERİLER
•Üretim odaklı olmayan destekleme sisteminin gözden geçirilmesi
•Fındık üretim alanlarında arazi bölünmesinin önüne geçilmesi
•Türkiye’de devlet eliyle bir Stok Kontrol Sistemi (SKS) oluşturulmalıdır. SKS sayesinde, ürünün bol olduğu yıllarda, devlet eliyle fındık alımı yapılıp, ideal şartlarda depolanacak ve ürünün az olduğu yıllarda piyasa şartlarına uygun fiyatlarla pazara arz edilecek ve bu sayede arz talep dengesi korunacaktır.
• Fındık yönetimde çok başlılığın ortadan kaldırılarak daha etkili ve verimli bir yönetim anlayışının oluşması ve tek bir kanaldan koordine edilmesi
•Fındık konusunda kısa, orta ve uzun vadeli stratejiler oluşturulması
•Fındığa ilişkin yürütülen bütün süreçlerde üreticilerin ve diğer aktörlerin bilinçlendirilmesi ve kapsamda eğitim proğramları düzenlenmesi
•Fındık üretiminde kalitenin ve verimliliğin artırılmasına yönelik üreticilerin bilinçlendirilmesi
•Tarım işletmeciliği ve kooperatifçiliğin yaygınlaştırılması
• Fındık ticaretiyle iştigal eden tacirler için standartların oluşturulması ve bu standartların mevzuatla belirlenmesi
Değerli milletvekilleri,
Konuşmamın son bölümünde Sayın Bakanımız, Başbakanımız ve en son Sayın Cumhurbaşkanımızca üreticilerle buluşma suretiyle lansmanı yapılan Milli Tarım Modelinin ülkemizde Tarıma yeni bir bakış açısı kazandıracağına inanmaktayım. Ordu İlimizi de bu model kapsamına mera hayvancılığı yetiştirici bölgesi olarak belirlenmesi ve Alan Bazlı Fındık desteklemelerinin sürdürülecek olması üreticilerimizce memnuniyet verici olarak karşılanmıştır.
Bu vesile ile yeni açıklanan Milli Tarım Projesinin ve görüşülen 2017 Yılı Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Bütçesinin ülkemiz tarımına hayırlı olmasını diliyorum.