BAHÇELERKÖYÜ HALKI ALARMDA

    Uzun süredir Bahçelerköyün’de yapılan doğa katliamlarına daha fazla dayanamayan köy halkı sonunda isyan etti.     

       Ellerindeki sopalarla maden ocağına gelen köylüler uzun süre yetkilileri bekledi. Gazetemiz bu bekleyiş sırasında ocak sahasını gezerken köylülerin nabzını tuttu.
    Muhtar Yardımcısı Mustafa Kabulu, köyün içinde bulunduğu zor durumu ocağın işletmecilerine bağlarken şu açıklamalarda bulundu; “ Bölgemizin suyu yok, Ramazandı bayramdı geldi geçti evlerimizden bir damla su akmıyor. Fındık geldi çattı, su sorunumuz bir adım ileri gitmedi. Suyumuz geldikten iki saat sonra tazyiki düşüyor. Tarladan, bahçeden dönüyoruz yüzümüzü yıkayacak su bulamıyoruz. Helâya koyacak suyumuz yok. Yollarımız perişan, köstebek yuvasına döndü. Sanayiye para yetiştiremez olduk.” dedi.
HASTALANMAMIZIN TEK NEDENİ MADEN OCAĞIDIR!
    Bahçeköylüler içinde bulundukları susuzluğun nedeninin maden ocağı olduğunu vurgulayarak şöyle devam ettiler; “Maden gelmeden önce bizim susuzluğumuz yoktu. Suyun gözünden bu depoya pompayla su basıyorlar. Hemen yanında görüldüğü gibi kabin tuvaletler var. Sağlıksız koşullarda dağıtım yaptıkları için birçok vatandaşımız karın ağrısı çekiyor.”dediler.
HAKLARIMIZ İÇİN
 HUKUKİ YOLLARA BAŞVURACAĞIZ
    İçinde bulundukları umutsuzlukları hararetle anlatan köylüler geç de olsa hukuki yollardan haklarını aramak için avukat tutacaklarını dile getirerek; “ Yargı devam ederken burada çalışma olmasını istemiyoruz. Onlar burada çalıştıkça bizler zarar görüyoruz. Milyonlarca kestane ağaçlarını yok ettiler. Fındık bahçelerimize gidemez olduk. Yollarımızı yok ettiler. Sularımızı pislettiler.” dediler.
YÜKSEK GERİLİM HATTI YÜZÜNDEN BAHÇEMDE YANGIN ÇIKTI
    Bir başka köylü, bahçesinin hemen üstünden geçen yüksek gerilim hattının bahçesine zarar vererek yangına sebebiyet verdiğini söyleyerek,” Haberim olmadan gerilim hattı çekmişler, çıkan yangında orada hayvanlarım olsaydı telef olacaklardı. Şirket yetkisiz, kafasına göre takılıyor. Buraya şantiye yapıp havuz kuracaklar. Siyanürle altın arayacaklar. Rize’den, Artvin’den getirdikleri toprakları burada ayrıştıracaklar. Köyümüzle birlikte bütün bu yöre Fatsa’mız dâhil tehdit altında. Bu işin sonu neye varacak Allah bilir.” dedi.