Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle düzenlenen etkinliğin sunumunu Süleyman Şimşek yaparken, programın açılış konuşmasını Nur Hilal Gündüz yaptı. Türkiye'de kadın ve kadın hakları açık oturumu konuşmacılığını Avukat Nur Hilal Gündüz, Avukat Zühal Özaydın, Nuray Baş, Psikolojik Danışman Özgür Doğrul ve Modelist Ayşe Hatipoğlu yaptı.

 

Ülkemizde her gün kadın cinayeti işlendiğine dikkat çeken Avukat Nur Hilal Gündüz, "Kadının kendinden ayrılmasını bir türlü hazmedemeyen erkeklerin, yaşamlarını hapiste geçirmeyi göze alarak cinayet işlemeleri toplumun geneline yayılan bulaşıcı bir hastalıktır. Toplumu saran bir virüs gibi günden güne artan bu cinayetler, kadını kendinden ayrı bir birey olarak kabul etmeyen, kadını kendine ait bir meta olarak gören zihniyetin göstergesidir. Her türlü şiddete ve eziyete rağmen, kadının evini terk etmemesi gerektiğinin ve ancak koca isterse gidebileceğinin, tüm toplumca kabul edilmiş manifestosudur. Kadının kendi ayakları üzerinde durabileceğinin ve isterse kendi gücüyle var olabileceğinin inkârıdır" dedi.

İnsanların düşüncelerinden ötürü yargılanıp, hapishanelerde karar gününü beklediğini vurgulayan Avukat Gündüz, "Düşünceden eyleme geçmiş birçok şiddet olayının maalesef görmezden gelindiği ortadadır. Öldürülen birçok kadının, ellerinde dilekçelerle korunma talep ettikleri halde korunamadıkları, haklarında yasal işlem başlatılan şüphelilerin ise, görmezden gelindiği bir süreçte, sonuçlar iç karartıcıdır. Her gün neredeyse bir değil, birkaç kadın, çığlığı duyulmadığı için, yaşam haklarını kaybetmektedirler. Gidecek yerleri olmadığı için şiddete boyun eğmektedirler. Güçsüz olduklarına inandırıldıkları için, gücünün farkına varamayan kadınlar, ezilmeyi ve var olan düzeni kaderleri olarak kabul etmektedirler. Erkeklikleri ve erkeklik onurlarını, kadınları bir meta olarak sahiplenmekte gören, onca erkek de, doğru olanı yaptıklarının gururuyla, aslında acınacak bir halde şiddet uygulamaya devam etmektedirler" dedi.