Sarıhan: “İnsan olmamız itibarı ile yaşamamız için sürekli olarak yiyecek, giyim, dayanaklı tüketim malları ve bunun gibileri satın almak ve kullanmak zorundayız. Yıllar yılı hasretle beklediğimiz ve özellikle organik olması için mücadele ettiğimiz bu ürünlerin maalesef artık bırakın organik olmasını, çeşit çeşit hile ve aldatmaların etkisiyle bozulmuş, tahrif edilmiş, içeriği değiştirilmiş, genetiği ile oynanmış türleri ile karşılanmakta ve bunları bilmeden satın almak durumunda kalmaktayız. Ne kadar güzel bir uygulama başlatıldı, artık gıda tarım ve hayvancılık bakanlığı gıdada yapılan sahtekarlıkları internet sitesinden bizlere marka ismi vermek suretiyle hangi hileyi kullandıkları da bildirir bir şekilde bizlere haber vermektedir, bu ülkenin başıboş olmadığını da yapılan denetimlerle gördük, geçtiğimiz günlerde gerçek bal saf bal, karakovan bal gibi unvanlarla karşımıza dikilen ve art arda yapılan reklamlarla iştahlandığımız tekrar bal yeme ihtiyacını duyduğumuz sahte bal ile gerçek bal arasındaki en kritik nokta olan boğaz yakması ile kesintisiz olarak akması konusunda bilgilendik ardından ise malasef boğazı yakması ile kesintisiz akma özelliklerini dahil gerçek balın tek kriter olmadığını gördük. Hemen peşi sıra ise  %100 olarak anlatılan mamullerin ise %100 olmadığını, bunların gözünü para hırsı bürümüş kesimlerce değiştirildiğini, kandırıldığımızı öğrendik” dedi.