Ünsal Yıldız, Karadeniz Bölgesi’nde Giresun, Ordu Merkez ve Ünye ilçe şubelerinin ardından Eğitim Sen Fatsa Şubesi’nde düzenlenen basın toplantısına katılarak 21 Aralık grevine çağrı yaptı. 

Eğitim emekçileri ve kamu emekçileri olarak siyasal iktidarın programının mağduriyetlerini yaşadıklarını ifade eden Yıldız, ‘’Kamu emekçilerini grev kararı vermek zorunda bırakan politikaları uygulayan AKP, bizim bu politikaların yaratmış olduğu mağduriyetleri çözmeye dönük taleplerimizi dikkate almayarak, bizi bir grev yapma kararıyla baş başa bırakmıştır. Grev kararı örgütümüze aittir, fiilen biz aldık. Ama bunun yaratıcısı siyasal iktidar ve onun programı olduğunu belirtmek isteriz’’ dedi.

- Bu yasa demokratik hak ve özgürlükleri yok saymıştır- 

İktidarın Memur-Sen’le işbirliği içerisinde oluşturduğu yasanın sendika yasası olma özelliği taşımadığını vurgulayan Yıldız, şunları kaydetti. 

 

 ‘’Ülke kanun hükmündeki kararnamelerle yönetilen ülkeye dönüşmüş durumdadır. Türkiye Cumhuriyeti değil, kanun hükmünde kararnameler Cumhuriyeti’ne dönüşmüştür. Eğitim alanıyla ilgili çıkartılan kararnameye baktığımızda eğitimin amacıyla ilgili olarak laik, demokratik eğitim sistemi amaçlar kısmından çıkartılmıştır sessiz sedasız. Bu ülkede 80-90 yıldır son derece önemle ciddiyetle yerleşmiş ve yerleştirilmiş olan bize göre geliştirilmeye muhtaç olan laik ve demokratik eğitim sistemi ve ilkesi amacı mevcut siyasal iktidar tarafından kanun hükmündeki kararnameyle eğitimin amaçları kısmından bir çırpıda çıkartıldığını görmekteyiz. Hele hele bir sendika yasası öngörülüyor ki, tam anlamıyla evlere şenlik. Başbakan yardımcısı Bülent Arınç’ın itiraf ya da ifadesiyle evet kendilerine yakın bir konfederasyonla birlikte ölçüp biçtikleri, tasarladıkları bir yasa ama biz daha evvel 2000’li yıllarda da 4688 sayılı yasa çıkartıldığında söylemiştik. Bu yasa sendika yasası olma özelliği taşımıyor, biz buna uymayız demiştik. Bugünde ilan ediyoruz. Siyasi iktidarın Memur-Sen’le işbirliği içerisinde oluşturduğu bu yasa bir sendika yasası olma özelliği taşımıyor. Bugünden biz asla böyle bir yasayı umursamayacağımızı, asla esas almayacağımızı, biz fiili ve meşru olarak mücadelemizi doğru bildiğimiz yoldan yürüteceğimizi belirtmek isteriz. Yasada grev hakkı yer almıyor, ama kamu emekçileri olarak ayın 21’inde haklı taleplerimiz üzerine yeni yasada da öngörülmemesine rağmen grev kararı aldık. 

 21 Aralık grevine çağırıyoruz- 

21 Aralık, aynı zamanda bu ekonomik sosyal olarak eğitim ve kamu emekçileriyle ilgili yaşamın olumsuzluklarının yanında AKP’nin bu ülkede estirdiği, kendisi gibi düşünmeyen herkesi düşman ilan eden ve yaşamı terörize eden Ergenekon’dan, KCK’ya, oradan devrimci karargâh örgütüne AKP’li olmayan herkesin bir biçimde gözaltına alınması için yaratılan davalar, baskılar ve gözaltılar açısından ve onun yaratmış olduğu AKP düzenine itiraz etmek için de hizmet üretmeyeceğiz. Evet kamu emekçileri olarak biz bu hayatta yaşamda tuttuğumuz yerin önemini rolünü biliyoruz. Siyasal iktidarı bir kez daha 21 Aralık’ta uyaracağız. Muradımız, o gün hizmet üretmeyerek halkımıza zarar vermek, günlük yaşamlarını alt üst etmek değildir, ama o gün bir gün için bile olsa hizmet üretmeyerek kamu emekçilerinin, eğitim emekçilerinin, sağlık emekçilerinin bu ülkede yaptığı için, bu ülkedeki günlük yaşamda tuttuğu yeri bir kez daha anımsatma mücadelesi olarak, isteği olarak görülmelidir.’’ 

Toplantıya Eğitim-Sen Fatsa Temsilcisi Nuray Baş ve sendika üyeleri katıldı.