Yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi.

Çağdaş,  laik ve demokratik  Türkiye  Cumhuriyetinin  kurucusu olan Büyük Önder Mustafa Kemal    ATATÜRK’ün  73.  ölüm  yıldönümünde   tüm ulusça  aziz anısı  önünde  bir  kere  daha  saygı, minnet  ve  şükranla  eğiliyoruz.

          Atatürk, halkın  gücü  ile  birlikte  kurtuluşu  sağlamış  ve Türkiye  Cumhuriyetinin  özgür ,  bağımsız,  onurlu  bir ülke  olarak  dünya  ulusları  arasında  yer  almasını  sağlamıştır.

Yeni  Türk  devleti  kalkınmasını, çağdaşlaşmasını  ve  demokratikleşmesini  Atatürk’e  borçludur.

         Cumhuriyetin  ilk  yıllarında  köylünün  durumunu  iyileştirmiş  ve  kadın erkek  tüm  yurttaşlarını  yasalar  önünde  eşit haklara  kavuşturmuştur. İnsanların  çoğunluğunu  okur  yazar  yapmıştır.  Çağdaş  eğitim  ve  çağdaş  hukukun  ülkede  egemen  olmasını  gerçekleştiren  Mustafa Kemal  laik  rejimin  de  temellerini  atmıştır.

Atatürk Anadolu’da  aydınlanma  devrimini   gerçekleştirmiştir. Bizler  bu  devrimin  uygulamalarına  ve  düşünsel  boyutuna  KEMALİZM   diyoruz.

Kemalizm   şeriat  yasalarını  tamamen  kaldırmıştır. Ülke kadınlarına  seçme – seçilme  hakkını  vermiştir.

Laik ,  demokratik  ve  sosyal  hukuk  devletini  kuran  Kemalizmdir.

Sosyal  güvence,  sağlık  alanında  atılan  adımlar,  işçi,  grev  ve  toplusözleşme  hakları Kemalizmin  sağladığı  haklardır. Mirastan  kadın  ve  erkeğin  eşit  pay  almasını  sağlayan  yine  Kemalizmdir.

Kemalizm  akılcılıktır,  bilimselliktir ve  doğa  yasalarına  uygun  davranmaktır.

Her  türlü  iç  ve  dış  sömürüye  karşı  olup  feodalizm  ve  emperyalizm  ile  savaşmayı emreder.

Kemalizm  halkçılığı  savunur ,  gelişmeyi  sürekli  izlemeyi  hedeflediği  için  de  devrimcidir.

Türkiye  Cumhu riyeti, Atatürk’ün  1938  yılında  ölümünden  sonra  bugüne  kadar iktidara  gelen  güçler  tarafından  Kemalizmin    temel  esaslarından  adım  adım  uzaklaştırılmış  olup  bu  yöndeki  olumsuz  adımlar   günümüzde  de  tüm  hızıyla  sürdürülmektedir .

      Çünkü ; ABD  emperyalizmi  başta  olmak  üzere  AB  ve  küresel      sermaye  odakları  ülkemizi  yarı  sömürge  durumuna  düşürmeye  çalışmaktadır. Bunun  sonucu  olarak  da  halkımız sürekli  yoksullaştırılmaktadır. 

Çünkü ;  ulus  egemenliği  yerine  batı  emperyalizminin  ve  vahşi  kapitalizmin  piyasa  kuralları  egemen      kılınmak istenmektedir.

Çünkü ;  PKK  terörü ,  Kıbrıs , Ege  sorunu , Büyük  Ortadoğu  Projesi , ılımlı  islam   ve  AB  dayatmaları  gibi  çok  yönlü  saldırılarla  Türkiye  Cumhuriyetinin  ulusal  bütünlüğü  tehdit  edilmektedir.

Çünkü ; emperyalist  güçler  ortaya  çıkardıkları  sahte  ve  sinsi  haritalarını  uygulamak  için  Türkiye’nin  siyasal  ve  ekonomik   kaynaklarını  ele  geçirmeye  çalışmaktadırlar.

Fatsa  Atatürkçü  Düşünce  Derneği  olarak  bu  saldırı  ve  tehditlere  karşı  tüm  Kemalist , cumhuriyetçi ,  laik ,  demokrat  ve  bağımsızlık  yanlısı  güçlerin  bir araya  gelmelerinin demokratik  ve  tam bağımsız  Türkiye   için  acil  bir  zorunluluk  ve  yurtseverlik  gereği olduğunu  kamuoyuna  bir  kere  daha  duyuruyor, başta Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşları olmak üzere tüm şehit ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.