BAŞBAKAN ERDOĞAN : BİZ İFTİRALARLA DEĞİL ESERLERİMİZLE HUZURUNUZDAYIZ
.jpg)
Ordu Cumhuriyet Meydanı'nda konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP'nin yalan, iftira siyaseti yaptığını söyleyerek, "Biz yalanlarla iftiralarla çamur siyaseti ile değil eserlerimizle hizmetlerimizle huzurunuzdayız" dedi.
Trabzon'dan helikopter ile Ordu Durugöl Stadı'na inen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyet Meydanı'nda saat 17.00'de başlaması gereken mitinge 2.5 saat gecikmeli geldi. 19.45'de başlayan miting öncesinde Başbakan Erdoğan'a Orduspor'un kaptanı Kürşat ile futbolcu Ali Çamdalı, şampiyonluk kupasını verdi. Ayrıca Başbakan Erdoğan'a arkasında "Recep Tayyip Erdoğan" yazılı 52 numaralı forma hediye edildi. Yaklaşık 30 bin kişiye seslenen Başbakan Erdoğan, "Süper Lige çıkan Orduspor'u tebrik ediyorum" diyerek sözlerine başladı. Orduspor'un Süper Lige çıkmasıyla Or-Gi Havaalanı'nın öneminin iki kat arttığını söyleyen Başbakan Erdoğan, "Bildiğiniz gibi havaalanının inşallah kısa süre içerisinde inşaatı başlıyor. 270 trilyon yatırım yapacak firma belli oldu. Kısa sürede inşaatına başlıyoruz. Artık Ordu ve Giresun kendi ortak havalanına kavuşuyor. Sevgili Ordulular bizim yalanla, dolanla, iftira ile işimiz olmaz. Bizim çamur siyasetiyle de işimiz olmaz. Biz hizmet siyaseti diyerek ortaya çıktık. Eser ürettik. Eser siyasetiyle yolumuza devam ediyoruz. 81 vilayetimizin tamamına eserler, hizmetler kazandırıyoruz. Türkiye'nin topyekün çevresini değiştiriyoruz. 12 Haziran seçimlerine giderken yalan söyleyerek iftiralar atarak değil eserlerimizle, hizmetlerimizle huzurunuza çıkıyoruz" dedi.
Bursa'da CHP mitinginde açılan bir pankarta değinerek eleştiren Başbakan Erdoğan, "22 Temmuz 2007 seçimlerinde Ordu'da 380 bin kişi sandığa gitti. 210 bin kişi, yani yüzde 56'sı Ak Parti dedi. Ak Partiyi tercih etti. Yani Ordu genelinde neredeyse 3 kişiden ikisi Ak Parti dedi. Peki CHP Genel Başkanı 3 gün önce Bursa'da ne dedi biliyor musunuz? Bir pankart açıldı orada. Ve yazılan şu. Ben tam manasıyla yorum yapmadan söylüyorum. AKP'ye oy verenler beyinsizdir. Yorum yapmıyorum. Ne dediyse aynen onu aktarıyorum. Kalabalık arasında bir pankartı keyifle okuyor. Çok büyük ihtimalle de o pankartı da kendileri o kişinin eline veriyor. Ne yazıyordu pankartta. 'Ben AKP'ye oy vermeyeceğim çünkü benim beynim var. Bu ne demek beyinsizler AKP'ye oy verir, beyni olan vermez. Senin o beyninle ancak iyi bir beyin salatası olur. Öyle mi? Ama o beyin salatasını da biz yemeyiz. Kusura bakmasın. Sevgili kardeşlerim bunlar benim milletime göbeğini kaşıyan adamlar demedi mi? CHP"ye o vermeyenlere bidon kafalı demediler mi? Bunlar benim vatandaşlarıma yüzde 60'ı aptal demediler mi? CHP Genel Başkanı aynen bunu okuyor ve teşekkür ediyorum diyor ve tasdik ediyor. Bu nasıl kendini bilmezliktir, densizliktir. Bu Türkiye genelinde 17 milyon AK Parti seçmenine büyük bir hakarettir, edepsizliktir. İşte bu bildik, tanıdık CHP tavrıdır üslubudur. Yeni CHP'nin eski ama gerçek yüzüdür" diyerek Kılıçdaroğlu'nu şöyle eleştirdi:
"CHP Genel Başkanı o makama gelmedi getirildi. Eski genel başkana bir komplo düzenlendi. Eski genel başkan gitti siyaset mühendisleri vitrin süsü olarak Bay Kemal'i o koltuğa oturttular. Son kullanma tarihi gelince de hiç merak etmeyin getirdikleri gibi oradan götürecekler. Şimdi Bay Kemal'in yalancılığını, iftiralarını, çamur siyasetini o vitrinin arkasındakiler tepe tepe kullanıyorlar. Şu anda CHP'de kimse konuşmuyor. Hiçkimsenin ağzını bıçak açmıyor. Neden? Çünkü vitrinin önü ve arkası birbirine benzemiyor. biliyorlar ki bir, konuşsalar herşey tuzla buz olur. Vitrinin önünde herkese bol keseden dağıtan aklına geleni söyleyen bir genel başkan var. Çorum'a gidiyor Sungurlular diyorki il olmak istiyoruz. İl oldunuz diyor. Şimdi burada deseydiniz ki bir pankart açıp Fatsa il olmak istiyor ne derdi biliyor musunuz? Yaptım gitti. Ünyeliler de deseydi onlara da yaptım gitti derdi. Çünkü akıl hocası da geçmişte öyle yapıyordu. Bir mi veriyor 5 katını vereceğim diyordu. İki anahtar diyordu. Geldi mi anahtar? Şimdi her aileye 600 lira vereceğim diyor. İnandınız mı? Sırtında nasıl olsa fındık küfesi yok.Ama bizim sırtımızda fındık küfesi var. Bizim sorumluluğumuz var . onun sorumluluğu yok. O boşküfeyle dolaşıyor. Farkımız bu. Arkasında derin CHP var. Dini, manevi değerlere milli değerlere bütün tarihi boyunca karşı olduğu gibi bugün de karşı olan bir kadro var. Vitrinin arkasındakiler konuştuğu anda gerçek ortaya çıkıyor."
CHP'li bir profesörün Allah’ın ayetine sinir bozucu dediğini hatırlatarak eleştirisini sürdüren Başbakan Erdoğan, "Sen ölmeyecekmisin? Başbakan niyetine, milyarder niyetine demeyecek er kişi niyetine diyecek. Ve senin kefenin atlastan olmayacak. O da aynen vatandaş Ahmet gibi patiskadan olacak. İki metre küp mezara koyacaklar ve çekip gidecekler. Ondan sonra seninle gelecek olan birşey var mı? Birisi çıkıyor bakıyorsun yine profesör. 27 Mayıs CHP tarafından bayram edilmişti. Ne oldu orada Menderes, Hasan Polatkan, Fatin Rüştü Zorlu idam edildi. Yani üç tane lideri demokrasi mücadelesi veren insanları idam ettiler. Bunların idamını bayram ilan ediyorlar. Birisi çıkıp diyor ki başörtüsünü rahibe kılığında gösteriyor. Bay kemal ne yapıyor dikkatleri başka yere çekmeye çalışıyor. Ötekiler o malum CHP'nin borusunu öttürmeye çalışıyor. Bunlar millete tuzak kurduklarını kandıracaklarını zannediyorlar. Mİllet bunların tuzağına düşmeyecek" dedi.
CHP, MHP ve BDP'nin ittifak yaptığını söyleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "12 Eylül'de ittifak yaptılar mı, yaptılar. Şimdi bakın, Hopa'da CHP ve Halkevlerinin yanyana pankartı var. 'Tek yol sokak tek yol devrim' Yanyana asılmış. Hakkari'de ne oldu. Hakkari'de değişik birşey oldu. Kılıçdaroğlu orada CHP'ye konuşmadı. BDP'lilere CHP bayrakları dağıttılar. Ama ellerinde Türk bayrağı yok. CHP'li kardeşime Türk bayrağını verirsin. Ama BDP'ye veremiyor. Oyun çıktı. Günlerdir söylüyorum. Bahçeli niye kalkıp da Kılıçdaroğlu'nu eleştirmiyorsun. Eleştiremez çünkü ortaklık bozulabilir. Bakın Kılıçdaroğlu buna cevap veremiyor. Neden? Aksi takdirde BDP ile ortaklığı bozulabilir. Biz ne dedik, tek millet. Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüsüyle, Abhazasıyla, Romanıyla, Boşnağı ile aklınıza ne gelirse. Biz tüm insanları Yunus'un diliyle 'yaradılanı severiz yaradandan ötürü' anlayışıyla seviyoruz.
Bizde ırkçılık yok. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı altında birleştik. Onun için ne olduk tek millet olduk. Ardından ne dedik? Tek bayrak dedik. Bayrağımızın rengi, şehidimizin kanının rengi. Hilal, bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız şehidimizin simgesi. Onun için şair ne diyor? “Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.” Onun için ne dedik? Tek bayraktan sonra, tek vatan dedik. 780 bin kilometrekare ile tek vatan. Bu vatanda biz kimseye ameliyat yaptırmayız. Bunu herkes bilsin dedi.
Fındık konusuna da değinen Başbakan Erdoğan, muhalefeti fındığı istismar etmekle suçladı. Muhalefetin yalan söyleyerek milleti kandırabileceğini dile getiren Başbakan Erdoğan, "Yaptıkları bu. 2002 yılında fındık Fiskobirlikte 1.7 dolar, 2001 de 1.05 dolar. 2002'de 0.98 dolar. DSP, MHP, ANAP döneminde fındığın hali bu. Geliyoruz bizim dönemimize. 2003'te 1.8 dolar. 2008 yılında 3.3 dolar, 2009 yılında 3.2 dolar. 2010 yılında 3 dolar. Ayrıca dönüm başına 150 lira da teşvik verdik. Fındığın fiyatı yaklaşık olarak 4 dolara geliyor şu anda. Ordu'da serbest piyasada fındık 5 lira. 2 lira da bizim verdiğimiz desteği ekleyin 7 lira. Doğru mu arkadaşlar. Fındığın sigortası hangi parti. (kalabalıktan AK Parti sesleri) Sizlere dolar bazında mukayesesini yaptım. Şimdi de Fiskobirlik'e büyük destek verdik. Nedir o? Fiskobirlik'i bu sıkıntıdan kurtarmak için TMO'dan 2 bin 500 ton yağlı fındık verelim dedik. Toplamda 50 bin ton. İsteriz ki Fiskobirlik'te bu sıkıntılardan kurtulsun. 2002 yılında benim Ordulu kardeşim bir kilo fındıkla 3 ekmek alıyordu, şu anda bir kilo fındıkla 9 ekmek alabiliyor. Kimse istismara kalkmasın" diye konuştu.
Yapılan yatırımlardan bahseden Başbakan Erdoğan, 5 yıldızlı hastaneler yaptıklarını dile getirerek şöyle konuştu:
"Sayın Bahçeli ölüyü rehin aldınız. Aynı şeyi CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu yaptı. 8 yıl SSK'yı yönetti. Ben de SSK'lıydım. Anamızı ağlattılar. Giderdik doktora, doktor muayenehaneye çağırırdı. Mani var mı mani? Parayı alır ilacı yazardı. Gelirsin hastaneye ilacın yarısı var yarısı yok. Bu çileleri çektik mi. Şimdi ne diyor size 600 lira vereceğim. İnanıyor musunuz buna. Kelin ilacı olsa başına sürecek. Bahçeli TOKİ Başkanı ve beni yüce divana gönderecekmiş. Niye, ben de anlamadım. Halbuki TOKİ bizden önce kendisine bağlıydı. Sorun Bahçeli'ye TOKİ sana bağlıydı, senin döneminde kaç konut yaptın diye bir sorun. Bunlar ırkçı, bunlar kafatasçı milletyetçisi. Milli bankamız Merkezbankasının kasasında ne vardı biliyor musunuz? 27.5 milyar dolar. Şimdi ne var 95 milyar dolar. Nereden nereye."