İkna Olmadık, Olmuyoruz. Geleceğimize Sahip Çıkıyoruz!

Fatsa Eğitim-Sen temsilciliği KPSS’de yaşanan kopya skandalı henüz çözülmeden YGS’de, soruların basit bir şifreyle yüksek netlerle çözülebildiği haberleri, sınav odaklı eğitim sisteminin nasıl bir enkaz haline getirildiği gerçeğini bir kez daha karşımıza çıkarması üzerine İlçemizde Çınar Ağacı altında bir stant açarak protesto için halktan imza topladı.

Fatsa Eğitim-Sen temsilciliği KPSS’de yaşanan kopya skandalı henüz çözülmeden YGS’de, soruların basit bir şifreyle yüksek netlerle çözülebildiği haberleri, sınav odaklı eğitim sisteminin nasıl bir enkaz haline getirildiği gerçeğini bir kez daha karşımıza çıkarması üzerine İlçemizde Çınar Ağacı altında bir stant açarak protesto için halktan imza topladı.

Fatsa Eğitim-Sen temsilciliği basın mensuplarına karşı yaptığı açıklamada. “ AKP, KPSS’ deki kopya skandalının ardından yeniden yapılandırdığı ÖSYM ile sadece kadrolaşmayı ve METEKSAN gibi şirketlere daha fazla kaynak aktarmayı amaçlamıştır. KPSS’ deki kopya skandalında halen bir sonuca ulaşılamamıştır. Olayın özü anlaşılmıştır. Bilgiye gerek duymadan çözümü mümkün kılan her türlü sistemin esas ve gerçek adi kopyadır... Anlaşılıyor ki kopya örtbas edilmeye çalışılıyor. Kopya varsa, bunu kullanan mutlaka birileri de vardır. Eğitim sistemi sınav cenderesinden kurtarılmadığı sürece bu cadı kazanı kaynamaya devam edecek, birileri her zaman bir adım önde olacaktır. Milli Eğitim Bakanı’ndan Cumhurbaşkanı’na, YÖK Başkanı’ndan Başbakan’a kadar değişik çevrelerden yapılan “ÖSYM Başkanının yaptığı açıklamalardan tatmin olduk” açıklamaları ise trajikomik bir hal almıştır. Çünkü tatmin edici açıklama bekleyenler onlar değil, bizleriz. Bizler, sınav sisteminin zulmüne ve eğitim hizmetinin ticarileştirilmesine karşı “yeter artık” diyerek geleceğimize sahip çıkan eğitim ve bilim emekçileri, öğrenciler ve velileriz. Yaşananlara dair geniş çapta araştırma yapılmamışken “bu acele niye” dedirten açıklamaların nedeni, yaklaşan genel seçimler için AKP’nin “oy kaygısından” başka bir şey değildir. “Tatmin olduk” açıklamalarıyla savcılara, hakimlere ve yandaş sendikalara mesajlar verenler bilmelidir ki, gerçek tüm gücüyle ortaya çıkacaktır. Kurulan tezgâhların ortaya çıkmasını talep eden 1 milyon 700 bin öğrenciyi provokatörlükle suçlayan Başbakan Erdoğan’ın başkanı Demir’in de “yasal işlem yaparız” tehditlerine boyun eğmiyoruz. Bu tehditler tezgâhın kimler tarafından kurulduğunu açıkça göstermektedir. İddiaların ortaya çıktığı ilk günden bugüne ÖSYM “şifre yok” denilerek kamuoyuna yanlış bilgiler verilmiştir. Bunun son örneği ise ÖSYM Başkanı Ali Demir’in öğrencilere gönderdiği mektuptur.. Demir’in ilk cümlesiyle sınavın güvenilir olduğunu vurgulamasına rağmen soruların “sehven” yani yanlışlıkla kitapçıklarda sıralı olarak verildiğini kabul etmesi YGS’deki şifrenin varlığının kabul edilmesinden başka bir şey değildir. Bilindiği üzere YGS’de şifrenin var olduğu konunun uzmanları tarafından kamuoyuyla paylaşılmıştır. Sınavın yansızlığını ortadan kaldıran birçok verinin uzmanlarca her defasında dile getirilmesi ise ÖSYM Başkanı tarafından dikkate dahi alınmamaktadır. Uzmanlar kişiye özgü soru kitapçığı sisteminin bazı adayların lehine bazı adayların ise aleyhine sonuçlar doğurduğu tespiti oluşturmaktadır. Unutulmamalıdır ki birkaç saatlik sınavlara mahkum edilen gençlerimizin geleceği pamuk ipliğine bağlıyken, kimse gençlerimizle alay edercesine yanlışlık yapma lüksüne sahip değildir” dedi.