SAHİLDE Kİ DENİZ FENERİNİN SUÇU NE?
.jpg)
Fatsa sahilindeki kırılan fenerin camlarını görünce insanın aklından neler geçiyor. Kendini bilmez kimliği belirsiz kişilerce tekmelenerek kırılan fenerin camları, hizmete verilen değeri gözler önüne seriyor.
Belediye tarafından çevrenin güzelleşmesi için yaptırılan sahildeki balıkçı barınağındaki fener tekmelenerek camları kırılırken, balıkhanenin bulunduğu alandaki tuvaletin kapıları, duvarları, lavaboları ve hatta muslukları da banklarla aynı akıbeti paylaşıyor. Küçük bir çocuk düşünelim. Oyuncakçıda gördüğü arabayı babasına aldırmak için gerekirse günlerce durmadan hıçkıra hıçkıra ağlar. Çocuğunun gözyaşlarına dayanamayan baba arabayı akıbetinin ne olacağını bile bile alır ve 2 gün sonra bir bakarsınız arabanın bir kapısı yok, tekerlekleri kopmuş, camları kırılmış... Kısaca araba perte çıkar, çöpe atılır. Bizimkisi de o misal. Vatandaş olarak hakkımız olan hizmetleri isteriz, yapılmadıysa sesimiz yükselir kimi zaman, tabir-i caizse hizmet gelene kadar ağlarız. Hizmet gelir. Artık istediğimizi elde etmişizdir. Rahatlarız. Gevşeriz ve basarız tekmeyi gözümüz dönmüşçesine. Artık vatandaşlar olarak sorumluluğumuzu bilelim ve ona göre hareket edelim.