KILIÇDAROĞLU FATSALILARA SESLENDİ

  Yurt gezilerini sürdüren Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Pazartesi Günü Ordu Cumhuriyet Meydanı’ndan halka seslendi. Ardından ilçemize gelen Kılıçdaroğlu’nun otobüsü meydana giremeyince BİM market yanından Fatsalılara seslendi.


  Yurt gezilerini sürdüren Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Pazartesi Günü Ordu Cumhuriyet Meydanı’ndan halka seslendi. Ardından ilçemize gelen Kılıçdaroğlu’nun otobüsü meydana giremeyince BİM market yanından Fatsalılara seslendi.
Fatsa Halkını Yanımızda Görmek İstiyoruz
Konuşmasında birçok konuya değinen Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet Halk Partisi’nin Fatsa’dan hakettiği desteği alamadığını söyledi. Kılıçdaroğlu: “Biz Fatsa’dan hakettiğimiz desteği alamıyoruz. Fatsa halkını, bu onurlu insanları yanımızda görmek istiyoruz. Eğer biz bu halkın desteğini görmüyorsak hata bizimdir. Çünkü biz size gelmedik. Çünkü biz sizi anlamadık. Ama artık herşey değişti. Bugün ezber bozmak için, sizlerle birlikte olmak için, yanınızda olduğumuzu göstermek için buradayız. Biz halkın partisiyiz, halkla birlikteyiz. Sizler olmazsanız biz hiçbir anlam ifade edemeyiz” dedi.
Üreticiye Alınterinin Karşılığını Vereceğiz
Fatsa’dan önce Ordu Cumhuriyet Meydanı'nda halka hitap eden Kılıçdaroğlu, Ordu’da olduğu gibi ilçemizde de 'Başbakan Kemal' sloganları ile karşılandı. Konuşma yapacağı otobüsün üzerine alkış ve sloganlar eşliğinde çıkan Kılıçdaroğlu, yanına DSP'li Ordu Belediye Başkanı Seyit Torun ile DSP'li Gürgentepe Belediye Başkanı Halis Baykara'yı da aldı. Kılıçdaroğlu, Torun ile Baykara'nın ellerini havaya kaldırarak partilileri selamladı. Alanda toplanan yaklaşık 3 bin kişiye hitap eden Kılıçdaroğlu, sözlerine fındıkla başladı. CHP iktidarında fındığın alın terinin hakkını teslim edeceklerini belirten Kılıçdaroğlu, "Ama birilerinin talimatıyla değil, halkın talimatıyla alın terinin hakkını teslim edeceğiz" dedi.
Bu Hükümet Halkın Yakasından Düşmelidir
Karadeniz'den son yıllarda artan göçlere de değinen Kılıçdaroğlu, bunu önlemek için ‘Karadeniz Kalkınma Projesi’ hazırlayacaklarını ve bu yolla bütün Karadeniz'e sahip çıkacaklarını belirtti. “Hiç tasalanmayın AK Parti halka kesinlikle hesap verecektir” diyen Kılıçdaroğlu, “12 Eylül'de anayasa değişikliğine evet mi diyeceksiniz hayır mı diyeceksiniz? (Hayır sesleri üzerine) Eminsiniz değil mi. Hayır diyeceksiniz. Bunlara hesap sormanın zamanı 12 Eylül’dür. Bu hükümet sorun çözen bir hükümet değildir. Bu hükümet sorun oluşturan bir hükümettir. Bu hükümet halkın yakasından artık düşmek zorundadır” diye konuştu.
İhaneti Erbakan’a Sor
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Adıyaman mitinginde kendisi için “Liderine ihanet eden, başka ihanetin mağduru olur” sözlerine tepki gösteren Kılıçdaroğlu, “İhanetin ne olduğunu bilmek istiyorsan git Erbakan'a sor” şeklinde cevap verdi. 2003 Eylül ayında Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın imzaladığı ‘Dubai Anlaşması’nı ‘ülkeye ihanet’ olarak yorumlayan Kılıçdaroğlu, “Biz bu ülkeyi seviyoruz ama bu ülkeye ihanet edeni sevmiyoruz. Biz bu ülkeye ihanet edeni Yüce Divan'a çıkaracağız” şeklinde konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın değişik zamanlarda düzenlenen mitinglerde veya açık oturumlarda dokunulmazlıkları kaldıracağını söylemesine rağmen aradan geçen süre içinde kaldırılmadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Yıllardır dokunulmazlıkları kaldıracaklarını söylediler. Yıl 2010. Allah aşkına bir insan bu kadar yalan söyler mi? Sözünde duran insana yiğit derler, verdiğin sözün arkasında yiğit gibi duracaksın. Niye anayasa değişikliğinde dokunulmazlıklar yok” dedi.
Ayrıca Başbakan Erdoğan’ın geçmişini araştırdığıyla ilgili hiçbir sıkıntı duymadığını ifade eden Kılıçdaroğlu: “Recep Bey bize çamur atmak için geçmişimizi araştırıyormuş. Benim 7 değil 77 göbeğimi araştırmazsanız kabul değildir. Bizim alnımız ak, başımız dik. Türkiye’ye temiz siyaset gelecek, siz gideceksiniz” şeklinde ifadeler kullandı.
Konuşmasını kısa kesen Kılıçdaroğlu, sözlerini Nazım Hikmet'in şiirine atıf yaparak bitirdi: “Bize yetki verin bu ülkeye temiz siyaseti getirelim. 12 Eylül'de hayır deyin. Hayır derseniz inançlarınıza da aynı zamanda sahip çıkmış olursunuz. Biz kendi topraklarımızda bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine yaşamak istiyoruz.”