Katlı otopark inşaatı başlamadan önce Fatsa Ticaret ve Sanayi Odası mevkiinden Orta Büyük Cami’ye doğru baktığımızda koskoca bir yeşil alan ve akabinde camiye kadar olan her yer görünür ve insanların kimi tüm gün yorulmuş ve eve gitmeden az evvel dinlenmek üzere yavaş adımlarla Zafer Parkı’na doğru yürür, kimi namaza geç kalmış panik içerisinde koşturur, kimi Meşebükü dolmuş durağında aracın kalkma saatini beklerken bir sigara yakıp yeşile doğru bakarak zamanın geçmesini beklerdi…

Hepsinin işleri, yaşam tarzları, düşünceleri, dünya görüşleri, karşı çıktıkları, onayladıkları farklı olsa da buluştukları tek nokta Zafer Parkı’nın şehre nefes aldırdığıydı ve kurdukları ortak cümle de ‘İyi ki varsın Zafer Parkı’ idi. Ancak katlı otopark inşaatı başladıktan ve duvarlar yükseldikten sonra insanların buluştukları nokta da kurdukları ortak cümle de, tıpkı Zafer Parkı’na otopark yapılması kadar zıtlaştı ve anlamsızlaştı.

Artık Ticaret Odası mevkiinden bakarken insanlar görünmüyor. Ama içlerindeki ses öyle derin ve öyle tiz ki çok net duyuluyor; “Teşekkürler (!) bu duvarlar Zafer Parkı’ndan daha güzel oldu. Rahat bir nefes aldık”