•Arkadaşının düğününe aldığı hediyeyi evde unuttum diyerek salonu terk  edip eve fırlayan  Nur Özgen’in hediyesinin çantada çıkmasına şaşırarak “2 saat hediye aradım. Dalgınlığın bu kadarına da pes doğrusu. Bu güzelim geceyi  bir hediye arama yüzünden heba ettik”dediğini,

***•***
•Terzi Cemal Güleş’in gazetelerde çıkan “Terzilik mesleği aranan bir meslek olacak” haberinden sonra iş potansiyelini artırarak artık kafamı kaşımaya zaman bulamıyorum” dediğini,

***•***
•8  ay  önce kurumundan emekli olan TRT   Samsun vericiler müdürü İsmail Bostancıoğlu’nun, sivil hayata  adapte olabilmek için her gün köyüne gelerek meslek hayatı ile ilgili sakin kafada kitap hazırladığını, 
***•***
•Avukat oğlunu ve öğretim görevlisi kızını evlendiren Mehmet Cansız’ın “Artık sıkıntılı işim kalmadı. Bundan sonra eşim ile birlikte nerde akşam orda sabah olacak”dediğini 

***•***
•Yassıtaş mahallesindeki evinin önüne mini fırın yaptıran Şaban Göç’ün, “güveç ve pide yemek için bütün dostları  fındıktan sonra   davet edeceğim” dediğini,
 ***•***

•Beşinci yaşını bitiren Talha Eymen Günaydın’ın “ Erkekliğe adım atmak için önemli bir işim daha var. Onu da hallettikten sonra artık olgun bir erkek olarak bu sene ilkokuluma başlayacağım” dediğini,  
***•***

•İstanbul’da ikamet eden Uğur Tel’in “memleket hasreti çekiyoruz. Yassıtaş mahallesindeki evinin önünde yaptırdığı şehir parklarını aratmayacak  çevre düzenlemesi sayesinde bundan  sonra yazı ailemle birlikte doyasıya yaşayacağız”dediğini,

***•***

•Ömründe ilk defa Van gölünü gören Saniye Uyar Kırık’ın “memleketimizin her yeri cennetmiş de bizim ya imkanımız olmamış yada ihmal edip  memleketimizi gezememişiz ” dediğini,

***•***

•Oğlunun düğününden sonra Eylül de kızınında düğün hazırlıklarına başlayan Ali Yazgı’nın “Ondan sonraki işimizde önceliğimiz bol bol gezmelere  ağırlık vermek olacak” dediğini,

***•***

•Yıllık iznini  geçirmek  üzere Gaziantepe giden Hamide-Abdullah Çeçen çifti “dünyaya bir daha mı geleceğiz. Sağlığımız elverdiği sürece   gezmek en büyük ilaç ” dediklerini,
***•***

Hava muhalefeti nedeniyle bir türlü fındık sezonunun iyi gitmediğini söyleyen Muharrem Göç’ün Her gün yarım saatte bir hava tahmini için meteorolojiyi  arayarak ona göre kendine rota çizdiğini,
***•***

•Doğa  fotoğraflarını 3 haftadır çekemediğim için ruhen daraldım diyen Gazeteci - Fotoğraf sanatçısı Arif Gülenç’in.”Ben canlanan doğayı   her gün fotoğraflamazsam mutlu olamıyorum” dediğini, 

***•***

•İstanbul tatilini tamamlayıp Fatsa’ya dönen Musa Aydoğan’ın, “İstanbul’un taşı, toprağı altın derlerdi. Hepsi faso fiso. Fatsa’nın her şeyi altınmış. Bunu gezip görünce daha iyi anladım ” dediğini,