•Her karayoluna çıktığında polis uygulama noktasından geçerken yanındaki arkadaşlarına “bak havada drone var uygulama yapılıyor diyen Muammer Coşkun’un  uygulama noktasına varıldığında havadakinin drone değil karga çıkınca  mahcubiyet içine düşüp ben yaşlanmışım  galiba” dediğini,
 
***•***

•Okulların tatil olması nedeniyle İstanbul’daki torunlarına da kavuşan Taliye-Mehmet Sukes çiftinin “ Torunlarımızın gelmesi ile hasretliği ve yalnızlığı üzerimizden geçicide olsa attık. Böyle giderse bu torun sevgisi bizi İstanbul’a taşıyacak herhalde” dediklerini,

***•***

•İstanbul’a sağlık kontrolü için giden Tüccar Rahmi Yangın’ın  İstanbul dönüşü hal hatır soranlara Maşallah taş gibiyim bir yere dokunsam yıkarım”  diye espri yaptığını,

***•***

•Korgan  ilçesine atandıktan sonra  bol bol yaylalara  çıkan Hatice Durak’ın “ Artık çocuklar gibi benimde güllerim açıldı. Yaylalar çok güzel” dediğini,

***•***

•Bu zamana kadar gelen Misafirlerini köy tavuğu yaparak ağırlayan Nurşen Ebrem’in “Artık hastalık  nedeniyle  tavuklarımızda öldü. Kimse kışın benden tavuk isteyipte beni üzmesin. Benim üzüntüm bana yetiyor zaten”dediğini,
 
***•***

•Eyüp Dürümlü’nün “hacamat tedavisinden sonra  kendime geldim, performansımda bile büyük farklılıklar oldu”dediğini,

***•***

•3 aydır Gribi atlatamayan Kadir Eraslan’ın “artık gözüm dünya nimetlerinden hiçbir şeyi görmüyor, yeter ki iyi olayım  ”dediğini,

***•***

•Ali Yazgı’nın “ben bazen adam satarım ama pahalıya patlasa da  telefi etmesini de biliriz ”dediğini,

***•***

•İlk kez Aybastı Perşembe yaylasına giden Cemre Naz Durak’ın “Bir anda kendimi cennette zannettim”dediğini, 

***•***
•Pazar günü yapılacak Küpdüşen gençlik şenliği etkinlikleri için durmadan çalışan Dernek başkanı Yusuf Aydemir’in “Bu benim başkanlıkta ilk sınavım. İnşallah mahalle sakinleri karşısında mahcubiyet yaşamama” dediğini,
***•***

•Etkinlikleri için İstanbul’dan gelecek olan Mahmut Ağlık ve Nihat Coşkun’un “ ilk işimiz  erken gidip  dokuz dolambaça turşu ve sacda et kavurması yemek olacak” dediklerini,
 
***•***
•Bu yazın nasıl geçtiğini bilmiyorum diyen Yusuf Çaya’nın “ Benim gibi 20 gün arayla kim 2 düğün yapsa  onu bırak yazı  kışın bile nasıl geçtiğini anlayamaz” dediğini,

***•***
•Köpek korkusunu bir türlü yenemeyen Osman Topaloğlu’nun,”Gitmediğim, doktor ve hoca kalmadı.  Korkunun ecele faydası yok biliyorum  ama yapacak bir şey yok” dediğini,