•İstanbul’ dan gelin enişteşi Recep‘i Fatsa’da gezdiren Beş Kuruş Tahir’in, “Enişteme her şey feda olsun” dediğini,

***•***

•Hatice Durak Gürsoy’un, “biz üç gün aç kalsak Somali’deki insanlara döneriz, bizi hep böcekler sarar. Allah o ülke insanlarının yardımcısı olsun” dediğini,

***•***

•Havva Karadeniz’in her kahve içtikten sonra fala baktığını “fala inanmam ama, falsız da kalmam”dediğini,

***•***

•Hüseyin Mecit’in, “artık çocuklar büyüyüp evlenmek istediklerinde ihtiyarladığımın farkına vardım”“ dediğini,

***•***

•Kalamaki Tour işletme sahibi İsmail Güvenkaya’nın “Yaptığımız turlardan herkes mutlu olduğunu,ifade ediyor. Bir giden bir daha gitmek için ben de dahil tur günlerini bekliyoruz “dediğini,

***•***

•Emre Turanoğlu’nun, “yakında evleneceğim ama koskoca Fatsa’da oturabileceğim bir ev bulamadım” dediğini,
***•***

•Musa Aydoğan’ın tuttuğu 10 kilo balığı kimseye haber vermeden iki günde yiyip bitirdikten sonra, “ben bu günlerde kilo aldım neden acaba?” diye sayıkladığını,
***•***

• Umut Derneği’nin 18 Mayıs’ta düzenlediği Bahar Şenliği için yoğun şekilde çalışmalarını sürdüren Arzu Bayşu’nun, “ herşeyin en iyi , en güzel şekilde olması için arkadaşlarımla beraber koşturup duruyoruz. İnsanların mutluluğu bizim için her şeyden daha önemli” dediğini,
***•***

• Melek Eteş’in patronunun branşı dışında verdiği görevi yerine getirmek için, “ olağan üstü çaba harcadım. Çok yoruldum ama başardığım inancındayım. Umarım patronum da memnun olur” dediğini,

***•***

• Oğlu Alihan’ın askerden gelmesini dört gözle bekleyen Atıf Doğruca’nın, “R00;Allah bana bu günleri gösterdiği için çok mutluyum. 2 öküz kurban kesilmek için ahırda bekliyor” dediğini,

***•***

• Düğün hazırlıklarını tamamlayan Ahmet Altay’ın, “Her şey tamam da, şimdi de düğün yapmak için salon bulamıyoruz” dediğini,
***•***

• Diyarbakır’da askerlik görevini yapan Oğlu Mehmet’i ziyaret etmeye hazırlanan Sezai Bayata’nın, “Bu vesile ile farklı şehirleri göreceğim için çok mutluyum” dediğini,
***•***

• Evlenmek Esra Erol’ın izdivaç programına müracaat eden Mehmet Esen’in, “Altı aydır bir türlü sıra gelmedi. Memlekette ne kadar bekar varmış. Ben de sadece benim kısmetim kapalı zannediyordum” dediğini,